Fukushima faciasından arda kalan sorun: Radyoaktif Atık Su

 2011 yılında 'da Japonya'da yaşanan 9,0 büyüklüğündeki deprem binlerce insanın ölümüne, tsunamiye ve birçok yapıda hasara neden olmuştu. Hasar alan yapılardan biri de Fukushima Nükleer Santrali'idi. 

Nükleer Santralde deprem nedeniyle elektrikler kesilmesiyle santrali soğutan suyu gönderen pompalar durdu. Devreye giren jeneratör sistemlerin bulunduğu bölüm ise tsunami nedeniyle sular altında kaldı ve pompalara enerji sağlayan son kaynak da devre dışı kalmış oldu. Çekirdekte sıcaklığın hızla artmasıyla tabanı eritmeye başladı. Günlerce süren ve birçok kişinin hayatına mal olan facia güçlükle kontrol altına alındı. Ama geriye önemli bir sorun bıraktı. Santralde bulunan ve  gelişmiş sıvı işleme sistemi (ALPS) olarak bilinen kapsamlı bir pompalama ve filtreleme sistemi ile her gün tonlarca yeni kirlenmiş suyu çıkaran buna ek olarak  radyoaktif elementlerin çoğunu filtreleyen üç hasarlı reaktörün soğutulmasından gelen radyoaktif atık su ne olacaktı? Arıtılmış su depoları artık tesisin büyük bir kısmını dolduruyor ve Japonya, depolamak için yeterli alanı kalmadığı için suyu boşaltmaya başlaması gerektiğini söylüyor.

Japonya suyun pasifik Okyanusu'na tahliyesi karar verdi. Fakat bu sadece Japonya'nın bir sorunu değildi ve çevre ülkelerde bu sorundan etkilenecekti. Öyle de oldu bu duruma karşı çıkan Çin oldu ve Japonya'ya nota verdi. 

Bugün hala sorun çözülmüş değil. Japonya kademeli olarak tahliye isterken Çin buna şiddetle karşı çıkıyor. Çevre devletlerden Güney Kore ise Japonya'nın planına yeşil ışık yaktı.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) raporu da Japonya'nın tahliye planını destekler nitelikte. Çin ise raporu uzman görüşlerini yansıtmadığı ve aceleci olduğu gerekçesiyle eleştirdi.

Cuma günü Çin gümrük departmanı, güvenlik nedenleriyle 10 Japon vilayetinden gıda ürünleri ithalatını yasakladığını duyurdu ve radyoaktif madde testlerini hızlandıracağını söyledi. Güney Kore ise Fukuşima çevresinde deniz ürünleri yasağını sürdürdü.

Kaynak:Aljazeera

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Max Weber

McDonaldslaştırma Nedir?

Denizaltından Notlar - 8