Collocations - 3
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ON
Ingilizce | Türkçe | Örnek cümle |
keen on | istekli olmak | I am keen on learning a new language. (Yeni bir dil öğrenmeye istekliyim.) |
insistent on | ısrarcı olmak | He was insistent on going to the party. (Partiye gitmekte ısrarcıydı.) |
based on | dayanarak | This decision is based on the available evidence. (Bu karar mevcut kanıtlara dayanarak alındı.) |
dependent on | bağlı olmak | He is dependent on his parents for financial support. (Maddi destek için ailesine bağlı.) |
TO
Ingilizce | Türkçe | Örnek cümle |
addicted to | bağımlı olmak | He is addicted to gambling. (Kumar bağımlısıdır.) |
attentive to | dikkatli olmak | He was attentive to my needs. (İhtiyaçlarıma dikkatli oldu.) |
grateful to | minnettar olmak | I am grateful to you for your help. (Bana yardım ettiğin için minnettarım.) |
kind to | nazik olmak | She is always kind to animals. (Hayvanlara karşı her zaman naziktir.) |
immune to | bağışık olmak | He is immune to the virus. (Virüse bağışık.) |
impervious to | duyarsız olmak | He is impervious to criticism. (Eleştiriye duyarsız.) |
indifferent to | kayıtsız olmak | I am indifferent to the outcome of the election. (Seçim sonucuna kayıtsızım.) |
liable to | ihtimali olmak | This machine is liable to break down. (Bu makinenin bozulma ihtimali var.) |
married to | evli olmak | She is married to a doctor. (Bir doktorla evli.) |
prone to | eğilimli olmak | He is prone to accidents. (Kazalara eğilimlidir.) |
subject to | tabi olmak | We are all subject to the law. (Hepimiz yasaya tabiyiz.) |
BY
Ingilizce | Türkçe | Örnek cümle |
baffled by | şaşıran, ne yapacağını bilemeyen | I am baffled by his behavior. (Davranışı beni şaşırtıyor.) |
bored by | sıkılan | I am bored by this movie. (Bu filmden sıkıldım.) |
detained by | alıkonulan | I was detained by the police. (Polis tarafından alıkonuldum.) |
distressed by | üzülen | I am distressed by the news. (Haberden dolayı üzüldüm.) |
plagued by | musallat olan | He is plagued by nightmares. (Kâbuslar ona musallat oluyor.) |
shocked by | şok olan | I am shocked by your words. (Sözlerin beni şok etti.) |
surprised by | şaşıran | I am surprised by your success. (Başarından dolayı şaşırdım.) |
Yorumlar
Yorum Gönder